19 Haziran 2020 Cuma

FEMALE GENERAL AND ELDEST PRINCESS - BÖLÜM 8: POLİTİK MANEVRALAR OYNAMAK

Parlak kırmızı geçidin arkasında et ve şarap israf edilirken,kemiklerse yerde donmuş bir şekilde yatıyordu.*

Atların toynakları ve askerlerin ayak izleriyle Li Krallığının sınırında yer alan geniş topraklar talan olmuştu.Ancak Li Krallığı’nın Kraliyet sarayındaysa  dans ve şarkılarla kutlanan barış ve huzur dolu bir ortam vardı.

(Violeta Not: İlk cümle Çince bir şiirden alınmış,tek başına kulağa anlamsız gelse de ikinci cümledeki olayı açıklıyor.Krallığın bir tarafında yenilip içilerek kutlama yapılırken diğer tarafının savaş yüzünden harap olduğuna gönderme yapıyor.Çevirisi kulağa anlamsız geldiği için açıklama gereği duydum.)

Kuzey sınırında gerçekleşen savaşın alevleri buraya sıçramadığı için başkentte yer alan imparator sınırdaki yıkımı hiç görmemişti.

İmparatoriçe Qingcheng çoktan Kraliyet mezarlığına gönderilmesine rağmen bu süreçte İmparator tüm Krallıkta ilan edilmesi gereken yas dönemine ilişkin bir karar vermemişti.

Cenaze törenine katılan derebeylerin konaklarına geri dönmesinin ardından  Li Qingcheng’in vefatı üzerine süregelen kısa bir sessizlik dönemi sonrası Li Krallığının Kraliyet sarayı her zamanki cazibesine kavuşmuştu.

Ne kadar onurlu ve saygın bir şekilde yaşarsan yaşa öldüğünde toz parçasına dönüşürsün.Li Qingcheng gibi efsanevi biri bile kaderinden kaçamamıştı.

Li Krallığının İmparatoru bizzat Li Qingcheng’in cenazesine katılmıştı ancak Li Xian,İmparatorun yüzünde üzüntüye dair herhangi bir iz görememişti.Çünkü yüksek statüye sahip olan erkeklerin asla kadın eksikliği olmazdı.Haremin tamamı İmparatorun ilgisini bekleyen genç ve güzel kadınlarla doluydu hatta bazıları ömürleri boyunca İmparatoru göremese bile diğerleriyle aynı duyguları paylaşırdı.Gökyüzünün altındaki en güzel kadın Li Qingcheng bile bu kadar kadına sahip olan İmparatorun gözünde üzülmeye değer biri olarak görülmüyordu.

Ardından İmparator , ayrılmadan önce başkente uğrayan derebeyleri için ziyafet düzenlemişti.Ziyafetin ardından aynı soydan gelen ve uzun bir süre birbirlerini göremeyen derebeyleri ve kardeşleri için özel bir ziyafet daha düzenlemişti.

Li Xian, sade bir elbiseyle kendisini Qi Wang köşküne götüren dört atlı arabanın içinde oturuyordu.

Başkent sokakları geniş olsa da insanlar gelen atlı arabayı görünce kaçışmaya başlamıştı.

Li Krallığı’nın ‘görgü kurallarına’ göre;İmparator altı,veliaht prens beş,derebeyeleri dört,bakanlar üç,devlet görevlileri iki,halktan olanlar bir atın çektiği arabaya binebilirlerdi.Li Krallığında prensesler derebeylerine denk olduğu için onların haklarından faydalanırlardı.

Araba ne kadar sade olursa olsun dört atla çekildiği için saygınlık durumu açıkça ortadaydı.

Li Xian arabadan indiğinde,soylu Wushuang onu kapıda bekliyordu.

‘Soylu WuShuang’a rahatsızlık vermiş oldum, teşekkürlerimi sunuyorum’

‘Rica ederim,prenses.Bu taraftan’

Qi Wang köşkü çok da büyük değildi ama sakin ve güzeldi.Avlusunda taş döşemeleri vardı ve iç kısmıysa zengin ipek brokarlarla süslenmişti.Bambu ve çam ağaçlarıyla dolu yemyeşil bir bahçesi vardı.

Li Xian kendisine eşlik eden Xia asili Wushuangla , Qi Wang köşkünün ana salonuna geldi.Qi Wang’ın eşi  Chushi  ve yedi yaşındaki oğlu  Li Ke çoktan onu bekliyordu.

‘Xian-er,kardeş Qi Wang’ı selamlıyor,

‘Eş Chusi,ekselansları prensesi selamlıyor’

‘Ke-er prensesi selamlıyor’

Li Xian,Li Ke’nin nezaketine karşılık verdi.Başını sevgiyle okşayarak şöyle dedi:’Ke-er’i iki yıldır görmemiştim.Bu kadar çok büyümeni beklemiyordum.Duruş şeklinden kardeş Qi Wang gibi bir kahramanın oğlu olduğun belli oluyor,tıpkı onun gibi zarif bir duruşa sahipsin.’

‘Teşekkürler prenses’

Qi Wang gülümsedi ve ‘Asil kız kardeşim ziyafete katılmalısın ,bütün şaraplar bugün Suiji’den geldi ve et yemeklerin üç çeşit et kullanılarak yapıldı.Tereddüt etmeden keyfini çıkarabilirsin.’dedi.

‘Kardeş Qi Wang  çok düşünceli’

Qi Wang masanın başında,Li Xian hemen sağında,Qi Wang’ın eşiyse hemen solundaydı.Li Ke,Li Xian’ın yanına otururken asil WuShuang da geriye kalan son koltuğa oturmuştu.

Qi Wang’ın elini çırpmasıyla hizmetçi kızlar balık gibi içeri üşüşmeye başlamıştı.Kısa sürede masa lezzetli yemeklerle donatılmıştı.

‘Asil kız kardeşim,bu çölde yetişen koyun eti Qi topraklarına özgü bir şeydir,denemelisin’diyerek Qi Wang bizzat ,koyundan bir parça keserek Li Xian’nın tabağına koydu.

Li Xian etin tadına baktıktan sonra gülümseyerek ‘Kardeşimin topraklarında gerçekten böylesine güzel lezzetler olmasına rağmen Xian-er bugüne kadar bu lezzeti keşfedemediği için pişmanlık duyuyor.’dedi.

Söylediklerini duyan Qi Wang yüksek sesle kahkaha attı.’Asil kız kardeşim ,ah,asil kız kardeşim ne ara bu kadar oburlaştın?Eğer bu kadar çok sevdiysen köşkün aşçısını sana vereceğim böylece canın ne zaman isterse o zaman yiyebilirsin’

‘O zaman Xian-er abisine teşekkür ediyor’

Yemek bittikten sonra Qi Wang,soylu Wushuang’a gözleriyle işaret verdikten sonra Wushuang kendisine verilen emiri anlayıp Bayan Chusu ve Li Ke’ye eşlik ederek onları salondan çıkardı ardından salonun  girişinde nöbet tutmaya başladı.

Yalnız kalan abi ve kız kardeşinin gözleri bir süre sonra sessizlikte buluştu.Li Xian doğrudan konuya girdi.’Asil kız kardeşiniz bugün Zhu-er’i temsilen buraya geldi.Bildiğiniz gibi boş bir kraliyet koltuğu var,kardeş Qi Wang büyük resmi görüyor olmalı.’

Qi Wang,Li Xian’ın formaliteleri geçmesini beklemiyordu.Bir an için şaşırsa da kadehindeki  şaraptan bir yudum aldıktan sonra yavaşça söyledi:’Asil kız kardeşim neden böyle şeyler söylüyor? Veliaht prens genç olmasına rağmen saf kraliyet kanına sahip ve daha önce herhangi bir kusurda bulunmadı.Neden tahtın bir sahibi varken boş olduğunu söylüyorsun?’

‘İmparatoriçe annem vefat ederek,küçük kardeşimi yalnız başına bıraktı.Xian-er ise vakti gelince sadece kocasının dediklerini takip etmek zorunda kalan bir kadın haline gelecek.Amcamsa başkentten çok uzakta ve politik konulardan hoşlanmıyor.Şu anda biz iki kardeş herhangi bir desteğe sahip değiliz ve sarayda verilen kararlar hızlı bir şekilde değişiyor.İmparatoriçe Anne vefat etmeden önce bize son isteğini söyleyerek ihtişam ve zenginlik  içinde bulutlara doğru yükseldi.Biz iki kardeşin ilerlemesini ve uygun bir şekilde davranmamızı diliyor.’

Qi Wang sessizce Li Xian’ın sözlerini bitirmesini bekledi.Şehirler ve Krallıklar devirebilecek güzelliğe sahip olan kadını  düşündü.Yüzünde her zaman ileri görüşlü olduğunu belli eden bilge  bir ifade ve nazik bir gülümseme olurdu.Su gibi yumuşak olan gözleri, dünyanın getirdiklerini anlamaya ve kabul etmeye hazır bir ifadeye sahipti.İmparatoriçeye  pek çok açıdan benzeyen asil kız kardeşine bakarken gözlerindeki ifadenin ve yüzündeki samimiyetin aynı olduğunu gördü.Qi Wang’ın bu kelimelerin doğru olduğuna inanmaktan başka seçeneği yoktu.

‘Asil kız kardeşim ,kraliyet tahtıyla ilgilenmiyorum,başka birini bulabilirsin’

Cevap karşısında Li Xian’ın yüzünde kısa süreli bir şaşkınlık ifadesi geçti ardından gülümseyerek ‘Hua’nın yalnızlıktan hoşlanan bir kişiliği var,Pei hala genç ve karakteri henüz oturmadı.Kardeş Chu Wang  inatçı bir kişiliğe sahip ve tam bir savaş bağımlısı,eğer tahta çıkacak olursa Li Krallığı’nın bütün nimetlerinden yararlanmakla kalmayıp ülkeyi talihsizliğe sürükleyecektir.Kardeş Chu Wang  on bin hektar toprağı var ve babamızda onu tercih edecektir.Aynı zamanda cariye Liang da iyi huylu,erdemli ve zeki biri.Ama kardeş Chu Wang hiçbir zaman Zhu-er’i sevmedi.Eğer tahta çıkarsa biz iki kardeşe huzur vermeyecektir.Xian-er,küçük kardeşinin bu yüzden  başkentte esir hayatı yaşamasını istemiyor.Sadece iki kardeşin hayatının geri kalanını yaşayabileceği güvenilir bir toprak parçası istiyor.Kardeş Qi Wang,insanları önemser aynı zamanda yardımsever ve dürüst biridir.Ke-er karakter açısından size benziyor ve bu en azından Li Krallığının uygun bir halefi olacağına işaret ediyor.Bu gerçekten Xian-er’in kalbinden geçen en iyi seçenek.Eğer kardeş Qi Wang reddederse Li Kralığının uzun vadede geleceği açısından Xian-er’in kardeş Chu Wang’a  yatırım yapması gerekecek.Ama kardeş Chu Wang'ın karakteriyle…Li Krallığının ne kadar süre dayanacağını kim bilebilir ?’dedi.

Li Xian tek seferde kadehindeki şarabı içerek, kadehi yerine koydu.Çok konuşmuş olmalıydı susamış hissediyordu.

Qi Wang’ın gözlerinden belli belirsiz bir parıltı geçti.Li Xian’a bakarak ciddi bir şekilde ‘Bu lord tahta kimin oturduğunu önemsemese de Chu Wang oturamaz.’dedi.

‘O zaman kardeş Qi Wang’ın niyeti ne ?’Li Xian gülümsedi fakat yüzüne bakınca ne düşündüğü anlaşılmıyordu.

‘Veliaht prens için ortadaki engelleri kaldırmak ve onu desteklemek istiyorum.Ancak bu yerine geldiğinde Veliaht prensin her istediğimi yerine getirmesini istiyorum’

Hıh,demek Zhu-er’i bir kuklaya dönüştürmek istiyorsun?Li Xian içinden soğukça gülümsedi ancak yüzü hala hoş ve nazik bir ifadeye sahipti.

Doğruca Qi Wang’ın gözlerine bakarak sakince ‘Önce tahtdaki boşluğu gidermeliyiz,sınırsız taleplerden korkulacak ne var ki?’dedi.

‘Pekala!’

Qi Wang ‘pa’sesi eşliğinde elini masaya vurdu.Li Xian’a bakan gözlerinde hayranlık vardı ve içten bir şekilde ‘Xian-er gerçekten olgunlaşmışsın.Eğer erkek olsaydın şüphesiz tahtın tek varisi sen olurdun’dedi.

‘Kardeş Qi Wang gerçekteneğlenceli biri.Xian-er zayıf bir kadından başka bir şey değil ve bundan sonrası için kardeş Qi Wang’a güvenecek.’

‘Şerefe!’ Qi Wang,Li Xian’ın dediklerine karşılık vermeden kadehini kaldırdı ve Li Xian’nın kadehini bizzat kendi doldurdu.

Kadehleri ‘ding’ sesi eşliğinde tokuşturarak,içtiler.

Ay çoktan söğüt ağıcının üzerinde yükselmişti.Li Xian kalkmak için izin istedi.

Li Xian at arabasına oturunca yorgunluktan şakaklarını ovuşturarak arabadan dışarı doğru ‘En büyük prensesin Qi Wang köşküne gittiğini, köşkün hanımı ve Shizi’si ile bir yemek yedikten sonra Qi Wang ile gizli bir görüşme de bulunduğıunu ve bu esnada Wushuang’ın kapıda gözcülük yaptığını Chu Wang’a kelimesi kelimesine bildir’dedi.

‘Anlaşıldı!’ gelen sesle  birlikte arabanın yanı başındaki gölge çoktan kaybolmuştu.

Li Xian şakaklarındaki elini indirerek pencereden dışarıdaki manzarayı izledi.Parmaklarını pencerenin  kenarlarında gezdirdi.

Siyasi manevlar için,küçük bir ayarlama…

 

 

 

 *****



Önceki Bölüm ― Sonraki Bölüm 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder