1 Ekim 2020 Perşembe

COMEBACK OF THE ABANDONED WIFE - BÖLÜM 4: ŞANSSIZ ADAM

 Wu Ruo'nun kalbi acıyla doldu.


Wu Yu'yu takip etmesinin nedeni, Wu Yu'nun o üç çocukla bir ilgisi olabileceğini düşünmediydi. Çünkü Wu Yu Tianbao ve iki arkadaşı ona zorbalık ettiğinde, o da ordaydı ve onlara kızıp,kovmuştu.


Önceki hayatında, zorbalık yaparken onu kurtaran Wu Yu'ya özellikle minnettar olmuştu.Ama artık kuzeninin bile tesadüfen orda olup onu kurtarmadığını biliyordu. Daha dikkatli davranmalıydı.


(Ç/N: canım yakışıklı Wu Yu da çıkarcıymış ühü)


Wu Yu, Wu Ruo'nun onu takip ettiğini bilmiyordu. O ve oğlanlar sokaktaki duvarın dibinde buluştular.


Wu Ruo ağır bedenini sürükledi ve nefeslerini düzenlemeye çalıştı. Yavaşça onların duvarının diğer tarafında olan avluya geçti. Nerdeyse kimseninziharet etmediği eski bir yan avluydu. Bu nedenle,kimse Wu Ruo'nun ne kadar garip davrandığını fark etmeyecekti.


Duvarın diğer tarafında, Yu Tianbao “Efendi Yu, Kutsal Buz Mührü'nü ödünç alabildin mi?” Diye fısıldadı.


"Hayır." Wu Yu uzun bir süre sessizlikten sonra cevapladı.


"Nasıl olur?" Yu Tianbao sesini yükseltti, “O şişman adamı he kurtardığında sihirli silahlar ödünç alırdın.”


(Ç/N: sihirli silahları hediye alarak almiyor sadece ödünç alıyor. En başta saçma geldi ama aşağıda daha net anlaşılıyor)


“Bugün o eziğin evlendikten sonra eve döndüğü ilk gün. Wu Qianqing beni görünce çok mutlu oldu. Mührü ödünç almaya çalışacakken o şişko ezik sözümü böldü. Bu yüzden başarısız oldum. ” Dedi Wu Yu.


(Ç/N: hatırlarsanız önceki bölüm Wu Yu birşey diyecekken Wu Ruo ' baba' diyerek dikkati üzerine çekti. Elbette bilerek bunu yaptı çünkü artık herşeyin farkında)


“Bu şişman adam planını mahvetmeye nasıl cüret eder. Bundan sonra ne yapacaksınız?"


"Şimdi mührü ödünç almanın başka bir yolunu denemeliyiz."


“Şu şişman adam artık evli olduğu için ona zorbalık yapma şansımız yok. Ama bir erkekle evlenmek büyük şanssızlık. Ne şaka ama!"


“Gerçekten şanssızlık. Ama bizim Hei ailesiyle evlendirmek istediğimiz kişi o ezik değildi” Wu Yu küçümsedi.


“Ha?” Yu Tianbao, Jiang Xiaoliang ve Pan Feng şaşırdılar, “o zaman kim?”


Wu Yu'nun ailesinin sırrını açıklamak gibi bir niyeti yoktu, bu yüzden konuyu değiştirdi, “eğlenmeliyiz.”


"Anladım."


Duvarın diğer tarafında, Wu Ruo'nun bedeni öfkeyle titriyordu. Yumruklarını sıktı, tırnaklarının ellerini kanatmasına izin verdi.


Ruan Zhizheng'in haklı olduğu ortaya çıkmıştı. Wu klanı zaten onları sırtından vurmuş ve arkalarından pek cok işçevirmişti. Wu Yu da onu ve babasını 'ezik olarak görüyordu. Onlara bir aile olarak hiç saygı duymadığı belliydi


Wu Ruo önceki hayatında, ailesine iyi adamlarmış gibi yaklaşıp, zarar veren ve tüm sihirli silahları ödünç alan insanları göremeyecek kadar kör mü olmuştu? 


Aslında her ne kadar ödünç almış olsalarda, bir kez silah ödünç aldıklarında, asla geri vermemişlerdi. Zaten ağabeyi ve kız kardeşi de öldükten sonra evde sihirli silahları kullanacak kimse kalmamıştı. Bu yüzden de babası onlardan silahları geri vermelerini de istememişti.


 Düşündükçe, onlardan silahları 'ödünç'olanların kardeşlerini de neden öldürdüğünü anlıyordu.


Ama bu hayatta, kazanan o olacaktı.


Wu Ruo hapşırdı.


(Ç/N; ×-× en heyecanlı yerde hapşır sende)


Sihirli silahların bazıları, hayatı riski olursa diye ailesi tarafından ona verilmişti. Ve bazıları da annesinin çeyiziydi. Onları geri alması gerekiyordu ve bunun için de iyi bir plan yapmak zorundaydı.


Wu Ruo, düşüne düşüne yürürken Shuqing Bahçesine döneceğini bilmiyordu. Ama kahkaha duyduğunda zaten bahçedeydi.


"Ruo, geri dönmüşsün." Wu Zhu ona doğru koştu ve ona yürümesine destek olmak için sağ kolunu tuttu.


"Erkek kardeş." Wu Xi de, Wu Ruo'nun diğer tarafına doğru hızla koştu ve odaya girmesine yardımcı oldu. Gülümseyen gözleri Wu Ruo'nun ışığında parlıyordu.


Yıllar ölen daha doğrusu öldürülen kardeşlerini görünce Wu Ruo'nun gözyaşlarını tutamadı. 


Ailesini öldürenleri avlayacağına tekrar tekrar yemin etti.


****


Önceki Bölüm ― Sonraki Bölüm 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder