“Ruo, neden geldin?” Guan Tong, Wu Ruo'nun geri döndüğünü duyduğu anda oğluna yardım etmek için acele etti.
Wu Ruo annesini görünce mutlu hissetti.
Sesini kısarak, “Bu sabah Hei… ehem… Xuanyi bana babam için reçete verdi. Bu yüzden kahvaltımı en kısa sürede bitirip buraya gelmeye çalıştım. ”
Aslında, reçeteyi dün yazan kendisiydi. Babasının ruhani enerji üssü için pahalı tıbbi malzemeye ihtiyaç duyuyorlardı. Reçeteyi buraya da getirdi böylece ailesi de onunla birlikte tüm tıbbi malzemeleri toplayabilirdi.
Guan Tong derin bir nefes verdi, “Rahatladım. Hei ailesinde bir sorun yaşadığından endişelendim. ”
"Babam nerde?" diye sordu Wu Ruo.
“Çalışıyor”
"Gidip onu bulalım."
"Hmhm"
Guan Tong arka bahçeye yürümesine yardım etti.
Çalışma yerinde Wu Qianqing yazı yazıyordu. En küçük oğlunu görünce özellikle mutlu olmuştu. Oğlunun onun sağlığı için geldiğini görünce, sırlarına sadık kaldı ve iyileştiğini kimsenin bilmemesi için kapı girişine birkaç hizmetçi yerleştirdi.
Guan Tong da çay ve kek hazırlamak için yanlarından ayrıldı.
Wu Ruo,Wu Qianqing'e reçeteyi verdi, “baba, vücudunun 49 gün boyunca bitkilerin içinde beklemesi lazım. Bu yüzden de ilacı en kısa zamanda bulmamız gerekiyor. O zaman muhtemelen kurtarılacaksın. Başarısız olursak da, hala farklı yollar denemek için zamanımız var. ”
Babasının sonunda hayal kırıklığına uğramaması için umutlarını çok artırmak istemiyordu. Bununla birlikte,son hayatında o ve ustası babasının nasıl tedavi olacağını araştırmış ve babasının tedavi etmek için% 70 şansları olduğunu öğrenmişlerdi.“Bazı ilaçları bulmak gerçekten zor. Onları bulsak bile,alamayabiliriz. ”
"Bakmama izin ver." Wu Qian da reçetenin üzerine göz gezdirdi, "reçetede ki ilaçların hepsi bizde var."
“Hepsi mi?” Wu Ruo şaşırdı, “Çok değerli şifalı bitkiler sizde var yani? Nasıl olur? ”
"Hei Xuanyi dün değil bir önceki gün,bize büyük bir yığın şifalı bitki gönderdi. ” Wu Qianqing gülümsedi, “gücümün geri gelme ihtimalini öğrenince bize çok pahalı otlar gönderecek kadar iyi bir adam. Gönderdiği bazı bitkiler değil satın almak, bulmak bile çok nadir. ”
“…” Wu Ruo karmaşık duygular yaşıyordu. Hei Xuanyi'nin ona neden bu kadar iyi davrandığını anlayamamıştı. Eşi olduğu için miydi?
Cevabı reddetti.
Ondan şüphelenmek istemiyordu ama geçmiş hayatında yaşadığı her şeyden sonra, insanların ona ve ailesine bir çıkarları olmadan, nedensiz olarak iyi davranacağına inanamıyordu.
Hei Xuanyi'ye güçleri ve diğer birkaç şey konusunda bilerek dürüst davranıyordu çünkü yardımına ihtiyacı vardı.
Wu Qianqing reçeteyi bıraktı ve ciddi bir şekilde, “A-Ruo*, birkaç gündür evli olduğunuzu biliyorum ama en azından Hei Xuanyi'yi tanıyabildin mi? Onun bu nadir otlar ve malzemeleri nasıl alabildiği ile ilgili bir fikrin var mı? ”
(Ç/N: isimlerin önüne konulan 'A' eki genelde yakınların veya aile üyelerinin seslenme biçimidir.)
İmparatorluk başkentindeki bazı büyük aileler bile çok pahalı hediyeleri ve ilaçları alamıyorlardı. Durum Wu Ruo'nun yeni ailesi için de öyle olmalıydı.
Wu Ruo kaşlarını çattı.
Son hayatında on yıldan fazla bir süre Hei Xuanyi ile yaşamıştı. Öğrendiği tek şey Hei Xuanyi'nin Ölüm Ruhu klanından gelmesiydi. Ölüm Ruhu klanının ülkede bulunmadığı söyleniyordu ve nerede olduğu hakkında kimsenin de bir fikri yoktu.
Düşündükçe, Hei Xuanyi hakkında hiçbir şey bilmediğini fark etti.
Bu normaldi çünkü önceki hayatında,Xuanyi'den bahsetmekten mümkün olduğunca kaçınmaya çalışmıştı. Her zaman Hei Xuanyi hakkında bir şeyler dinlemeyi veya konuşmayı reddetmişti. Hei Xuanyi'nin nereden geldiği ya da gerçekten kim olduğu ise hiçbir zaman umrunda olmamıştı.
Wu Qianqing, Wu Ruo'nun ifadesini görünce, “boş ver. Sen ve o artık evli bir çiftsiniz ve bu yüzden hep aynı tarafta olmalısınız. Karşında ki kim olursa olsun her zaman kocanın tarafını tutmalısın. Üstelik Büyük amcan düğünün için çok uğraştı. Bir problem olmayacaktır."
Hei Xuanyi'nin ailesini tanımıyordu ve dedesi Wu Bufang da hiç araştırmamıştı. Gelecekte bir gün Hei Xuanyi ve Wu ailesinin karşı karşıya gelirse, oğlunun zor bir durumda kalacağına dair endişeleri vardı.
Wu Ruo ise babasının son cümlesini düşünüyordu ' Wu ailesi annemi ve babamı bile öldürdü(geçmiş yaşamına atıfta bulunuyor). Neden benim evliliğim ile bu kadar uğraştılar?'
Konuyu değiştirdi, “Baba, kardeşim üç ay sonra 20 yaşına girecek ve artık pratik yapmak* için dışarı çıkabilecek. Onun için silah hazırlamaya başlasan iyi edersin. Dışarısı tehlikeli ve yanında silahı olduğundan emin olmalıyız.”
(Ç/N : tarikatlarda iblisleri ve hortlaklari nasıl öldüreceğini veya kontrol altına alacağını öğrenen öğrenciler ancak belirli bir yaşa bastığı zaman dış dünyaya çıkıp öğrendiklerini deneyimleyebiliyor.)
“Ben onun için silah hazırlarım.” Wu Qianqing başını salladı.
Wu Ruo gözlerini daralttı, “ama amcamlar birkaç aydır bizden ödünç aldıkları silahlarımızı geri getirmedi.”
Wu Qianqing şaşırmış ve düşünceli görünüyordu.
Tam o esnada Guan Tong çayla geldi.
Wu Ruo, onu görünce Uzun Ömür kaplamasını düşündü, “baba, hala erken. Hei Xuanyi'nin getirdiği bitkileri toplayıp getirsen nasıl olur?"
"Doğru doğru" Wu Qianqing çalışma yerinden ayrıldı.
"Konuşmayı bitirdin mi?" diye sordu Guan Tong.
Wu Ruo kimsenin kulak misafiri olmadığından emin olduktan sonra ,“anne, büyükbabamın düğün hediyesini aldım” dedi.
Guan Tong şok oldu ve sonunda hangi büyükbabası olduğunu anladı. Heyecanla ayağa kalktı, “Seni görmeye mi geldi?”
Wu Ruo başını iki yana salladı, “Hayır. ama hediyeyi vermesi için birini gönderdi. ”
“Hediye neydi?” Diye sordu Guan Tong endişeyle ellerini tutarak.
"Bir Uzun Ömür kaplaması." Wu Ruo, annesinin ifadelerini izlerken söyledi.
“Uzun Ömür kaplaması?” Guan Tong şaşırdı, “Neden Uzun Ömür kaplaması gönderdi ki?”
“Çünkü ruhani gücümü mühürlemişti.”
“Ha?”
“Anne, biliyor muydun?” Wu Ruo kaşlarını kaldırdı.
------------------------------------------------------
Iftara kadar uyumazsam yada Efsanevi Usta'nın Karısı'nı çevirmezsem aksam bir bölüm daha gelebilir >▪︎<
*****
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder