Not: Bölüm çok uzun olduğu için birinci ve ikinci part olarak ayırdım. Diğer part da bugün gelecektir. Hatalarım varsa affediniz. Keyifli okumalar ~
Hei Xuanyi odaya döndüğünde, Wu Ruo uykuya dalmak üzereydi.
Yatağa uzandı ve Wu Ruo'nun karnını ovuşturmaya başladı sonra vücuduna biraz kendi ruhani gücünü gönderdi.
Wu Ruo, Hei Xuanyi olduğunu biliyordu ama yine de emin olmak için dönüp bakmadı, aksi takdirde dün gece olduğu gibi düşünceler içinde uyuyamayacaktı.
Uyandığında yanında kimse yoktu. Yorganın altı soğuktu ve yastığın üzerinde iki siyah gümüş bilezik vardı.
Wu Ruo merakla eline aldı ve bileziklerin yüzeyindeki rünleri gözlemledi. Biraz inceledikten sonra, bu rünlerin ruhani enerji'yi saklayabilen efsunlar içerdiğini fark etti.
(Ç/N: novel okuyanlar bu terime aşinadır ama ben bilmeyenler için açıklayayım : Rün, büyü/efsun yapmak için çizilen şekiller veya yazılardır. Kanla yapıldığında daha güçlü olur.)
Eğer yanlış anlamadıysa, bilezikler onun içindi ve Onları taktığı sürece, büyükbabası Wu Bufang onun ruhani enerjisini ememeyecekti.
Wu Ruo tereddüt etti ve bilezikleri takmadı. Öncellikle bu bilezikleri gerçekten de Hei Xuanyi'nin buraya koyup koymadığına emin olmalıydı.
Şimdi bilezikleri kocasının ona verdiğini düşünüp taksaydı ve bilezikleri koyan kişi Hei Xuanyi olmasaydı.Bu ikisi için de utanç verici olurdu.
Shi Yuan'ın yardımıyla giyindi ve kahvaltı için salona doğru yürüdü. Ancak, Hei Xuanyi masada değildi.
Wu Ruo, Hei Xin'e sordu"Hei Xuanyi nerede?"
Hei Xin,"Dün gece şehir dışındaydı. Benden beş gün içinde geri döneceğine dair bir mesaj iletmemi istedi. "
"Şehir dışında mı? Nerede olduğunu söyledi mi? " Wu Ruo kaşlarını çattı.
Son hayatında, uyandığında Hei Xuan hala evdeydi. Wu Ruo onu görmek istememiş olmasına rağmen, Hei Xuanyi arada bir yanına gelmişti. Hatta önceki hayatında bugün,Hei Xuanyi yüzünden ölümüne şaşırdığı şeylerde olmuştu.
Ama neden bu hayatta şehir dışındaydı?
"Söylemedi."
Wu Ruo yeniden doğduğundan beri çok şey değişmişti. Hei Xuanyi'yi aklından çıkarmaya çalışan Wu Ruo, kahvaltıdan sonra bilezikleri taktı ve Hei Xin'e baktı,"Ailemi görmeye gideceğim ve birkaç gün orada kalacağım. Hei Xuanyi geri gelirse, bana bildirin. "
"Evet."
Hei Xin, Wu Ruo'ya eşlik etti.
Wu Ruo, düşük seviyeli ceset hizmetçilerinin kendisine sıkıntı getirebileceğini düşündüğü için, Wu ailesini görmeye gittiğinde beraberinde sadece orta seviye ceset hizmetçileri olan Shi'leri* getirmişti.
(Ç/N: Hei Gan'ın Wu Ruo için ayarladığı 4 ceset hizmetçisi.)
Wu ailesinin konaklarına ulaştıklarında, araba evin güney,ön kapısında durdu.
Kapıda bekleyen nöbetçiler Wu Ruo'yu görünce şaşırdılar.
Wu Ruo her zman -ki buna düğünden sonraki ilk ziyareti de dahil-eve hep yan kapıdan girmeyi tercih ediyordu çünkü ön kapıda çok insan vardı ve ordan girip çıktığında hep insanlarin alaylarına maruz kalıyordu. Zamanla bu konuda çok kırılgan bir hale gelmişti.
Ama Wu Ruo artık eski Wu Ruo değildi...
İnsanların ona nasıl baktığını umursamayarak, Shi you ve Shi jiu'dan güney kapısına yürümesine yardım etmelerini istedi.
Wu ailesinin doğu, güney, batı ve kuzeyde olmak üzere toplam1.500'den fazla avlusu vardı.
Wu ailesinin başı ve babası olan Wu Chenzhan,Wu Klanından ayrıldığında,doğrudan Gaoling şehrine yerleşti. Güçleri ve yetenekleri sayesinde bir süre sonra şöhret kazandı ve Wu ailesinin bir şubesini kurdu. Aile büyüdükçe evi de büyüdü. Sonunda, şimdi olduğu kadar büyük bir alana yayıldı.
Daha sonra Wu Bufang,Usta Yao'nun imparatorluk kentinden torunu Yao Shuyuan ile evlendi ve dört oğlu, iki kızı oldu.Oğulları, Wu Xuanyun, Wu Xuanran, Wu Xuanjun, Wu Xuanyu ve kızları, Wu Xuanmeng ve Wu Xuanyin.Wu Ruo, Wu Xuanran'ın soyundandı.
Wu Xuanran, Yinluo Şehrindeki Mu ailesinin ilk kızı Mu Xiuwan ile evlendi ve beş oğlu bir kızı oldu. Wu Bufang onların güneydeki avluya taşınmalarınayardımcı oldu. Daha sonra Wu Xuanran, oğulları evlendiğinde güney avlusunu, Xuanwan, Shujing, Shuli, Shuqing, Shubin ve Shutong olmak üzere altı küçük avluya ayırdı. Wu Xuanyi ve karısı ,Xuanyuan Bahçesinde yaşadı ve geri kalan beş avluyu da beş oğlu için bıraktı.
Wu ailesi, nüfus olarak büyük bir aileydi. Ve bu ailenin bir bireyi olarak yaşamak çok zordu. Örneğin, Wu Ruo'nun babası Wu Qianqing, ailede hep Qian olarak adlandırılırdı. Ancak Wu Qianqing'in neslinin tamamına ikinci bir isim verilmemişti. Bazıları aile ağacına kaydedilmemiş bile olabilirdi. Ancak bir dizi katı test ve uygulamadan geçtikten sonra ailede ki kişiye ikinci bir isim verilebilir ve aile ağacına kaydedilebilirdi. Aile ağacına kaydedilmeyi başaran bu kişiler aynı zamanda Uzun Ömür Sarayı'nda ibadet edebilir,Uzun Ömür Kaplamasına sahip olmaya hak kazanabilir ve daha sonra Wu ailesinin atalarının tapınağına dua etmek için giderek anıt tabelaları dikebilirdi.
Soy ağacına kaydedilemeyenler ise Wu ailesinin bir üyesi olarak kabul edilmez, aileden kovulur ve bir daha da baba evine ayak basmasına izin verilmezdi.
Wu Ruo'nun neslinin ikinci adı “An” idi. Ama, şimdiye kadar tüm güney avlusunda, Wu Ruo'nun en büyük amcası Wu Qianjing'in ilk oğlu olan Wu Anqi ve Wu Ruo'nun ikinci amcası Wu Qianli'nin ilk oğlu olan Wu Anyi dışında kimseye An ismi verilmemişti.
****
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder