İçgüdüleri ve mantığı henüz belli olmayan genç ejderhanın gazabı, bazen bir yetişkinden daha yıkıcıdır, çünkü elinde tutacak hiçbir şeyi yoktur.
Bağlanmaya başladığın biri tarafından terk edilsen ne hissedersin? Küçük çocuk, ihanet duygusunu taşıyamayacak kadar küçüktü.
Neyse ki, Noah ona karşı çok sert değildi. Onu bir yere göndermeye çalıştı ama her zaman 'Buradan daha iyi bir yere git' diyor. Küçük olana şimdilik onunla yaşamasını bile söyledi.
"Şu an için…"
Ancak, durum yalnızca geçici olarak etkilidir. Herhangi bir zamanda tekrar geri alınabilir.
Beni bir daha terk ederse, onu öldürürüm. İstemiyorum. Noah yapmamamı söyledi. Çocuk onu arayan adama baktı.
Leonard onun delici bakışına karşı irkildi. Üç yaşındaki bir çocuğa göre değildi; gözleri kan kırmızısıydı, hiçbir duygu içermiyordu.
"Kim olduğumu merak ediyor musun?"
"Öyle olduğumu söylersem bana söyler misin?"
"Hayır. Noah kimseye yakalanmamam gerektiğini söyledi. Noah fark edilmeden gitmemi söyledi.”
Aniden, çocuk çok ciddi bir yüzle kendi kendine mırıldandı. "Ama Noah izinsiz insanları öldürmemem gerektiğini söyledi..."
Leonard bunu duyduğundan emindi. Utanarak bir an dondu kaldı. Ne beklersin? Pete aşkına bu bir ejderha ! Onu Eleonora Asil'den uzaklaştırmalıyım.
Çocuk sırıttı ve kollarını açtı. "Öyleyse bayım, neden benimle bir anlaşma yapmıyorsunuz?"
Leonard isteksizce çocuğu kollarına aldı. Çocuk ona doğru eğildi ve kulağına fısıldadı. "Noah'ın beni terk etmesine izin verme. O zaman hiçbir sorun yaşatmayacağım ve susacağım…”
“.…”
"Bay Amca kim olduğumu biliyor, bu yüzden bana yardım etmek kolay olacak. Demi?"
Tabii ki, bebek ejderhanın kişiliği, Noah'la birlikte olduğundan tamamen farklı görünüyordu. Cadı önündeki adamı hor gördü ve ondan nefret ettiği için o da ondan nefret ediyordu.
Bununla birlikte, onu öldürme dürtüsüne rağmen, küçük ejderha, Eleonora tarafından kendisine emri olmadıkça kimseye elini sürmemesi söylendiği için yapamadı.
Çocuk masum numarası yaparak araştırmacıya gülümsedi.
“…Hımm.”
Çocuğa bakan Leonard, karşılığında bir gülümsemeyle ağzını kıvırdı. Ne yazık ki, Eleonora Asil'in ejderhanın üzerine istediği gibi damga yapmasına izin vermeye hiç niyeti yoktu. Şimdi bile, Leonard onu düşündüğünde strese giriyor ve ilgilenmesi gereken bir ejderhası olduğu için tamamen yıpranmış olabilir.
Çocuğun koşullarını kabul ederse, o zaman yakın bir işaret olurdu - bir tür sızma-soruşturma. Hedefine yakın olacak ve Eleonora Asil'in bu ejderhaya damga yapmasını engelleyecekti.
Bir süre düşündükten sonra Leonard başını salladı. "Evet. Bu anlaşma, hadi yapalım.”
O gün, cadının toprakları altında asla hayal etmediği bir anlaşma kurulmuştu. İkisi de birbirinin kurnaz kalplerini tanımıyordu, ama her nasılsa, yine de bir ittifak gibi görünüyordu.
*
Park Noah uyandığında neredeyse akşam olmuştu. Yarım gün gitmişti; dün gece 12 saat uyumuştu.
"……."
Karanlık odaya gözlerini kısarak baktı ve yanında uyuyan kıvırcık siyah saçlı bir çocuk gördü. Yeni uyanmış olmasına rağmen, zihni hâlâ şaşkındı, Noah bir kahkaha patlattı.
Melek gibi uyuyor. Bir çocuğun sadece bir baş belası olduğunu düşünürdüm ama bence bu kibar ve nazik çocuk, yetiştirmek için iyi bir çocuk olurdu. Tabii eğer insan çocuğuysa.
Bir düşünün, bence bugün dünden biraz daha yaşlı. Bu hızla büyümeye devam ederse, yakında bir çocuk olacak.
Noah, çocuk uyanmasın diye dikkatlice yataktan kalktı. Garip bir şekilde ağır hissediyorum. Çok uyuduğum için mi? Güzel bir sıcak banyo beni daha iyi hissettirir mi diye merak ediyorum.
Bir süre sonra gergin sinirlere çare olan sıcak su küvetine daldı ve gözleri kapalı bir ezgi mırıldanarak zevke daldı. Aniden, önceki gün bağladığı adamı hatırlayarak uyanır.
"Doğru, Kyle Leonard!"
Hemen bir duş elbisesiyle banyodan çıktı, saçları hala sırılsıklam ve köpüklüydü. Döner merdivenden aşağı süzülürken, mutfak masasının önünde oturan bir adam, yönüne bakmadan onu karşıladı.
"Uzun uyuyorsun hanımefendi."
****
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder