Kışın, gece erken başlıyordu. Akşamları dışarısı karanlık ve soğuktu. Shuqing Bahçesindeki görevliler soğuk rüzgarın bedenlerini sarmaması için kıyafetlerini sıkıca sarmışlardı.
Hei Xuanyi ve Wu Ruo akşam yemeğinden sonra ordan ayrıldılar.
Wu Ruo'nun arabası zaten kapıda bekliyordu. Taşıma sırasında, Wu Ruo arabayı durdurdu,devam etmek gibi bir niyeti yoktu.
Son hayatında,aynı gün Wu ailesinden ayrıldığında arabasının beklenmedik bir şekilde çöktüğünü hatırladı. Araba çökmüş, bu yüzden Wu Ruo yere düşmüş ve başının arkasını da bir yere çarpmıştı. Üç gün sonrasına kadar bile bilinci yerine gelmemişti.
O gün giydiği kalın kıyafetler ve vücudunda ki yağı sayesinde kemiği kırılmamıştı. Ama yataktan çıkması da bir ay sürmüştü.o olaydan sonra şehirde her seyahat ettiğinde insanlar o şişman bedeniyle bu kadar güçlü bir arabası kırdığı için ona gülmüşlerdi.
Şimdi düşünmeye başladığında,taşıma annesi tarafından özel olarak yapılmıştı ve kullanması için güvenli olduğundan emin olmadan önce birçok kez test etmişti.Bu arabanın öyle kolayca kırılma şansı yoktu.Bu nedenle,artık birisinin bunu bilerek yaptığından şüphelenmek için iyi bir nedeni vardı.
Wu Ruo şoföre bakarken, sürücü de ona baktı.
Ama şoför yakında, doğrudan göz temasından kaçınıyormuş gibiydi.
(Ç/N: var birşeyler bunlarda)
Wu Ruo gözlerini kıstı.
Hizmetçi Wu Da,“Efendim, lütfen.”
Wu Ruo, Wu Da'ya zihnini okuyabiliyormuş gibi soğuk ve keskin bir şekilde baktı, bu da Wu Da'yı korku içinde titremeye yetmişti.
Wu Ruo, sol tarafındaki Wu Xiao'ya başını salladı.
Wu Xiao başını indirdi ve o da Wu Ruo'nun göz temasından kaçındı.
Wu Ruo akımından geçirdi. İki kardeş, arabada yanlış bir şey olduğunu biliyorlardı ve şüphesiz başka biri tarafından kendilerine rüşvet verildiği çok belliydi.
Son hayatında, güzel eşlerle evlenebilmeleri için bu iki kardeşe çok para vermişti. Onlarda iyiliklerinin karşılığını bu şekilde geri ödediler.
(Ç/N:tch tch nankörler)
Wu Ruo dudaklarını büktü. Onlardan kurtulmak zorundaydı.
"Efendim, lütfen" diye tekrarladı Wu Da.
Wu Ruo, Hei Xuanyi'nin arabasına baktı ve “Kocamla yolculuk yapmak istiyorum." dedi
“Ama arabası çok küçük ...”
Wu Ruo doğrudan Hei Xuanyi'nin arabasına yürüdü ve bedenini Hei Xuan'ın koruması Hei Gan'ın bakışları altında arabanın içine attı. Altı metre genişliğindeki geniş araba, onun yüzünden aniden sarsılmıştı. Hei Xuanyi bile hızla köşeye gitmek ve sıkışmak zorunda kalmıştı.
“…” Hei Xuanyi, Wu Ruo'ya soğuk bir bakış attı.
Wu Ruo altı metrelik geniş kıçını hareket ettiriyorken sonunda rahat bir pozisyon bulmayı başardı ve “bugün yardımın için teşekkür ederim” dedi.
"Defol." Hei Xuanyi'nin vücudu vücudu Wu Ruo'ya dönüktü. Dahası, vücudu Wu Ruo'nun bedeni yüzünden sıkışmıştı ve kelimenin tam anlamıyla nefes nefese bir durumdaydı.
Wu Ruo, onun kalabalığını görmezden geldi, “arabam bozuldu.”
“…” Hei Xuanyi bir an ona baktı ve sürücüye “eve sür” dedi.
Ancak, araba hareket etmiyordu.
Hei Xuanyi nedenini sormak üzereyken, Hei Gan, “afedersiniz, efendim. At arabayı taşıyamıyor. ”
Yolculuk daha da garip geçemezdi herhalde...
Hei Xuanyi."...."
Wu Ruo başını indirdi ve sessiz kaldı. Üç yüz kilodan fazla olan kendisine ek olarak Hei Xuanyi, şoför ve at arabası ile beş yüz kilodan fazla bir ağırlıktaydılar. Ayrıca, kar yağıyordu ve zemin kaygandı. Tek bir tane at,bu taşımayı yapacak kadar güçlü değildi.
"İki at yap." Hei Xuanyi, Wu Ruo'ya baktı.
"Evet efendim."
Wu Ruo kendini gülümsemeye zorladı, “Kilo Vereceğim.”
Hei Xuanyi,"Gerek yok.", “iyisin” demesinin hemen ardından eliyle Wu Ruo'nun karnına hafif bir yumruk attı.
“…” Wu Ruo'nun gözleri,kocasının karnını oynamayı sevdiğini görünce seğirdi. Sırf eğlenmek için, göbeğiyle oynamaya nasıl cüret ederdi?!
-------------------------------------------------------------
Zjmdkakkdak hallerine gülsem mi ağlasam mı bilemiyorum ..
Sizce Wu Ruo kilo versin mi , yoksa kocası verme dediği için vermesin mi??
****
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder