Sonunda araba hareket etmeye başlamak üzereyken,dışarıdan büyük bir patlamaya benzer bir ses duyuldu. Hei Gan, arabadan inerek baktı ve “efendim, hanımın arabası bozuldu” dedi.
(Ç/N: Hanımım !? Wu Ruo'ya hanımım dedi...... :D)
Hei Xuanyi hiçbir şey söylemedi.
Hei Gan arabaya geri bindi ve Hei'nin konağına doğru sürdü.
Wu Ruo gözlerinde soğukluk ile, “Hei Xuanyi, bana iki ceset hizmetçisi* ayarlayabilir misin?” Dedi.
(Ç/N: ceset hizmetçileri : ölü insanlardan yapılan hizmetçiler. Efsun dünyasında normal sayılan seylerden biri ve hatırlatma: Hei ailesi kara büyü ile ilgileniyor. Aşağıda ceset hizmetçileri ile ilgili daha detaylı bilgi var ^-^)
Son hayatta, Hei Xuanyi onun için dört ceset hizmetçisi ayarladığı zaman, onlardan hoşlanmadığı için onlara bağırmıştı. Hei Gan da o kadar sinirlenmişti ki ceset hizmetçilerini geri götürmüştü.
Ceset hizmetçileri ölen insanlardan yapılıyordu. Onlara genellikle yaşayan ölüler de denirdi. Ceset hizmetçileri genellikle onları kontrol eden kişiye sadıktı. Düşük, orta ve yüksek olmak üzere de üç seviyeye ayrılıyorlardı.
Düşük ceset hizmetçileri sadece bir ruha sahiplerdi. Bu nedenle, yavaşça konuşup hareket edebiliyor ve kesinlikle sahibinin tüm emirlerine uyuyorlardı. Karmaşık işleri ise yapamıyorlardı. Onlara genellikle efendilerinin rızasıyla yardım edilirdi.
Orta seviyede ceset hizmetçilerinin üç ruhu ve yedi ruhani güç noktaları vardı. Yüzlerinin solgun ve kansız olması dışında temelde normal insanlar gibi görünüyorlardı.
Yüksek ceset hizmetçileri de orta seviye ile aynı görünüyorlardı. Ama daha kibirliydiler çünkü daha yetenekliydiler ve sadece efendilerinden emir alıyorlardı.
Hei Xuanyi gözlerini daralttı ve düşündü, 'Ceset hizmetçilerimin olduğunu nereden biliyor bu?'
H
ei Xuanyi'nin karmaşık ve soğuk bakışları altında Wu Ruo buz kesti. Aniden ceset hizmetçilerini, evlendikten altı ay sonrasına kadar anca öğrendiğini hatırladı. Şu anda evleneli henüz üç gün olmuştu ve evde yavaşça hareket eden bazı hizmetlileri görmesine rağmen onların ceset olduğunu bilmemeliydi.
Hei Xuanyi bakışlarını uzağa çevirdi ve Wu Ruo'nun karnını parmak uçlarıyla okşamaya devam etti, yani isteğini kabul etti.
Wu Ruo rahatladı çünkü Hei Xuanyi'nin, ceset hizmetçilerini nerden bildiği ile ilgili onu sorguya çekmeyeceğine emin olmuştu.
Sonra şoför durdu ve Hei Gan"Usta, geldik" Dedi.
Wu Ruo ceset hizmetlilerinin yardımıyla arabadan çıkmak için mücadele etti.
“Leydim, genç bir adam seninle tanışmak istiyor ve bir süredir seni bekliyor.” dedi uşak Hei Xin.
(Ç/N: Hei ailesinin hizmetkârlarının soyadı da Hei... iyi de neden herkes Wu Ruo'ya kadın gibi davranıyor!? Leydim nedir msmfkskakd)
"Genç bir adam?" Wu Ruo kimin geldiğini tahmin etmeye çalıştı. Son hayatta hiç kimse onu beklemiyordu. Aslında,son hayatında bugün çöken araba yüzünden bayılmıştı ve onu görmek için gelen biri olduğuyla ilgili hiçbir fikri yoktu.
Wu Ruo salonda yürüdü ve sandalyede oturan genç bir adam gördü.
Genç adam sıradan görünüyordu ve Wu Ruo'yu görünce seslenerek ayağa kalktı "Wu Ruo?"
"Evet. ve sen de....?" Wu Ruo, bu adamı daha önce hiç görmediğinden emindi.
"Büyükbaban sana düğün hediyelerini ulaştırmak için beni gönderdi."
"Dedem mi?"
Wu Ruo kaşlarını çattı çünkü annesi ona,bir zamanlar büyükbabası tarafından ailesinden kovulduğunu söylemişti sebebi ise babasının sevmediği biriyle,Wu Ruo'nun babası ile evlenmiş olmasıydı. Ve ailesi de, annesinin bir daha kendilerine geri dönmesini bile yasaklamıştı.
Büyükbabası annesine çeyizini verdikten sonra onunla bir daha asla konuşmamıştı. Bu nedenle, Wu Ruo büyükbabasını hiç görmemiş ya da kim olduğunu hiç bilmemişti. Ancak annesinin her ay ailesine mektup yazdığını, yine de ailesinden geri bir mektup almadığını biliyordu.
"Evet." Genç adam baştan aşağı Wu Ruo'yu ve arkasında duran Hei Xuanyi'yi süzdü. Sırtından kırmızı bir çanta indirerek Wu Ruo'ya uzattı ve “büyükbabanız adına, size ve kocanıza mutlu bir evlilik ve birlikte uzun bir yaşam diliyorum” dedi.
Wu Ruo,hediyeyi ve dileği kabul etmeden önce bir an için tereddüt etti, ve sonunda“teşekkür ederim”dedi.
"Izninizle." Genç adam hemen ordan ayrılmaya çalıştı.
Wu Ruo onu hemen durdurdu, “geç oluyor. Neden bu gece burda kalmıyorsun? ”
Genç adam cevap vermeden ordan uzaklaştı.
“Ne tuhaf bir adam!”
Wu Ruo hediye çantasını açtı ve kırmızı bir kutu gördü. Bir yerlerden aşina olduğu kutudaki “Kurban” kelimesini görünce neredeyse kutuyu elinden düşürüyordu.
----------------------------------------------------
Sizce dedesinin Wu Ruo'ya gönderdiği bu kutu ne?? :D
****
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder