Wu Ruo uyuduktan sonra uzun bir rüya gördü.
Rüyasında Wu ailesinin, Wu Zhu'nun cesedini son yaşamında Shuqing bahçesine'a geri götürdüğünü ve Wu Zhu'yu kaybettikten sonra anne babasının nasıl acı çektiğini görüyordu.
Shuqing bahçesi, Wu Xi evlenene kadar tüm yılı üzüntü ile geçirmişti ve sonunda mutlu olacak bir şeyleri vardı. Ailesi yavaş yavaş sonunda daha az üzgün hissediyorlardı.
Ancak, iki yıl sonra da Wu Xi'nin ölüm haberini aldılar. Wu Ruo'nun ebeveynleri, bir oğlu ve bir kızı kaybetmenin büyük acısı nedeniyle aniden yaşlandılar. Wu Ruo Uzun Ömürlü Döşemeyi kırana ve ruhani güçlerini kazanana kadar aile yasla dolmaya devam etti. Yavaş yavaş endüstride ün kazandı ama sürprizine, bu sefer ailesi ve kendisi ,arkadaşı tarafından ihanete uğrayıp katledildi.
Wu Ruo ölmeden önce yaptığı laneti de görürken birden uyandı. Gözlerinin hemen önünde bir çift kapalı göz belirdi, bu da onu korkumuştu. Yatağının yanında, havada* biri vardı ve konuşmaya başladı;
(Ç/N: havada yazmaktan kastım, havada uçuyor anlamında)
“Şişko, neden beni çağırdın?” Beş ya da altı yaşında bir çocuktu. Kollarında büyük beyaz bir yumurta tutuyordu. Süslü kırmızı bir cüppe giyiyordu ve kafasında sayısız örgü vardı. Güzel ama kibirli bir tipti. Havada süzülürken Wu Ruo'ya küçümseyerek baktı.
“Seni mi çağırdım?” Wu Ruo'nun kafası karışıktı. Hâlâ rüyada mıydı? Ne zaman bu çocuğu çağırmıştı ki? Rüyasında yapmış olabilir mıydı?
Çocuğu süzdü ve öğrenci olmadığını,hayalet ya da iblis türünden biri olabileceğini anladı. Ayrıca,Bu çocuk Wu Ruo'ya tanıdık geliyordu ve daha dikkatli düşünüp baktığında onun, önceki hayatında güçlerini kazandıktan sonra kontrolü altına aldığı iblis bir çocuğa benzediğini fark etti.
Bir an sonra ise bu iblis çocuğun geçen hayatında gerçekten de kontrolü altına aldığı Jixi olduğundan emindi.
Çok heyecanlanmıştı ve nerdeyse ona ismiyle seslenmek üzereydi, ama sonra kendisinin önceki hayatında Efendisi olduğunu çocuğa söylerse gurur yapıp, ona itaat etmeyeceğini fark etti. Onun yerine ondan şüphelenebilirdi. Çünkü son hayatında,bu cocukla birlikte bir çok atlattıktan sonra nihayet çocuk onu efendisi olarak görmüştü.
Heyecanını içinde tutarak Wu Ruo özür diledi, “Çok üzgünüm. Seni uykudayken yanlışlıkla çağırmış olmalıyım. ”
"Beni uykudayken mi çağırdın?" Jixi gözlerini daralttı. Görünüşe göre Wu Ruo'nun söylediklerine inanmadı ama çağrıldığında adamın uyuduğu doğruydu. Çevresinde çağırma formasyonu da yoktu.Bu adam gerçekten onu rüyasında mı çağırmıştı?
"Evet." Dedi Wu Ruo ciddi bir şekilde.
“Şişko, bir şeytanı davet etmenin kolay ama ondan kurtulmanın zor olduğunu bilmiyor musun?”
Onu çağırdığı için onu göndermek cidden zor olacaktı.
Wu Ruo'nun gözleri parladı. Niyeti Jixi'yi burda tutmaktı. Kara büyülü bir şeytan olarak,kendisinin Efsun uygulaması için büyük bir yardımcı olabilirdi.
"Ne istiyorsun?"
“Seni öldürebileceğimden korkmuyor musun?” Dedi Jixi soğukça.
Wu Ruo tek kelime etmedi.
Şeytanları tanıyordu. Onlar soğukkanlıydılar ama kendilerinden daha az güçlü olan insanları öldürmek için de fazla gururluydular.
Jixi, Wu Ruo'nun ifadesiz yüzünü görünce sıkıldı ve büyük beyaz yumurtayı Wu Ruo'ya attı, "Yumurtan."
-------------------------------------------------------
Ç/N: hala mı oluyorum oyyy
Bölümü nasıl buldunuz?
Hatalarım varsa bana bildirin lutfen~
Öpüldünüz :*
****
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder